Madi Terzi’den Yeni Hafta Yorumu: ‘Eğriye Eğri, Doğruya Hafif Eğri

Madi Terzi, bu hafta modanın nabzını tutarak Yonca Evcimik’in cesur stilini acımasız bir dille eleştirdi ve Afra Saraçoğlu’nun stil tercihlerini hedef alarak dikkat çeken hatalara parmak bastı. Ancak, tüm bu eleştirilerin arasında Nilperi Şahinkaya, Madi’den tam not alarak adeta haftanın yıldızı oldu ve en büyük sürprizi yarattı!

YONCA EVCİMİK

Zamana meydan okumakla zamanla inatlaşmak arasındaki fark ne kadar büyük olabilir? Yoncimik, aslında “vay be” dedirtecek bir etki yaratabilecekken, giderek azalan bir “aaaaa” nidasıyla iddiasını boşa harcamış. Durumu görmek için sahneyi açın!

Eğer Türkiye’nin gerçek Madonna’sı kimdir diye sorulursa, gönül rahatlığıyla Yonca Evcimik diyebiliriz. Zamanında, pop müziği adeta derin uykusundan uyandıran ve sahne şovları, dansları ve cesur kıyafetleriyle bir neslin bakış açısını değiştiren bu ikon, ne yazık ki zamanla uzlaşmakta zorlanmış gibi görünüyor. Fiziksel olarak yıllara meydan okumayı başaran Yonca Hanım, formu, enerjisi ve tavrıyla güncelliğini koruyor. Ancak, aynı başarıyı stilinde yakalayamadığını söylemek zor.

Sahne kıyafetlerinde hep iddialı olmayı tercih eden Yonca Evcimik, bu kez biraz zorlanmış. Yüksek bel lame mini şort, tek başına kullanmak için daha ince bir bele ihtiyaç duyuyor. Büstiyerin önündeki şifon parça, daha farklı açılar ve büyük boyutlarla kullanılmalıydı. Bu sayede lame şort, o siyah karaltılarla bedeni daha fit gösterebilir, bir illüzyon yaratabilirdi. Ayakkabı seçimi, tam da Yonca’nın tarzına uygun; postallar harika. Ancak, jartiyer referanslı siyah şeritler gereksiz ve zorlama bir detay olarak öne çıkıyor. Bu yerine, uzun şifon eldivenler veya bacaklarda siyah bant şeklinde daha büyük kumaş parçaları stili güçlendirebilirdi.

Mevcut haliyle, “bakın taş gibiyim” diyen bir imaj yaratmaya çalışsa da, Yonca Evcimik’in böyle bir iddiaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Görünen köy kılavuz istemez; her jenerasyonla yarışmak yerine, kendi klasmanının keyfini çıkardığı sürece mükemmel görünüyor. Yonca Hanım’ı, herhangi bir kanıtlama kaygısı taşımadan, kendi vizyonunu yansıtan cüretkar tarzıyla görmeyi umuyoruz.

AFRA SARAÇOĞLU

O stil sahibi insanlar, o güzel atlara binip gittiler… Herhalde Afra Hanım’a da arkalarından nal toplamak kaldı!

Eğer Türkiye’nin gerçek Madonna’sı kimdir diye sorulursa, tereddütsüz Yonca Evcimik yanıtını verebiliriz. Zamanında pop müziği uyandıran ve sahne performansları, dansları ve cesur kıyafetleriyle bir dönemin ikonu haline gelen bu isim, maalesef zamanla uyum sağlama konusunda zorlanıyor gibi. Fiziksel olarak yıllara meydan okuyan Yonca Hanım, enerjisi ve duruşuyla halen dinamik bir profil çiziyor, ancak stil anlamında aynı güncelliği yakalayamadığını söylemek mümkün.

Sahne kıyafetlerinde her zaman iddialı seçimler yapmayı seven Yonca Evcimik, bu defa şıklık yarışında biraz geri kalmış. Yüksek bel lame mini şortu, daha ince bir bele ihtiyaç duyuyor. Büstiyerinin önündeki şifon detay, daha büyük ve farklı şekillerde tasarlansaydı, şortun yarattığı illüzyonla bedeni daha fit gösterebilirdi. Postallar, Yonca’nın karakteristik tarzını yansıtarak harika bir tercih olmuş. Ancak, jartiyer esintili siyah şeritler fazla zorlama duruyor. Bunun yerine, uzun şifon eldivenler veya bacaklarda siyah bantlarla oluşturulmuş daha büyük kumaş detayları stili çok daha etkileyici kılabilirdi.

Bu haliyle “bakın ne kadar fitim” mesajı vermeye çalışsa da, Yonca Evcimik’in böyle bir iddiaya gerçekten ihtiyacı yok. Görünen köy kılavuz istemez; herhangi bir jenerasyonla yarışmaya gerek duymadan, kendi klasmanında parlamaya devam ettiği sürece zaten harika görünüyor. Onu, herhangi bir şey ispatlama derdine girmeden, cesur ve vizyoner tarzıyla görmek en büyük dileğimiz.

NİLPERİ ŞAHİNKAYA

Hemen hemen herkes için cool ve gizemli olan renk siyahtır. Peki siyahlara bürünüp vasatlaşmamayı nasıl başarırız? İşte konuyla ilgili work shop yapılsa, eğitimde kullanılacak ilk görsel budur!

Madi Terzi olarak prensibim, iyiyi övmek ve kötüyü eleştirmek üzerine kurulu. Nilperi Şahinkaya’nın bu stylingi de uzun zamandır beklediğim “iyi” görünümlerden biri. Saçından makyajına, aksesuarına kadar her detayı neredeyse kusursuz. Kendi adıma bir fotoğrafa ne kadar uzun süre bakılabilirse, o kadar uzun süre gözümü alamadım.

Platin sarı saç, genelde yüzün ışık dengesini artıran, ama aynı zamanda yanlış kullanımda yüzü soluk gösterebilecek bir risk taşır. Ancak, doğru gölgelerle şekillendirilmiş makyaj bu riski avantaja çevirmiş. Nude tonlarındaki dudak, yoğun göz makyajı ve kararında bir ten makyajı ile Nilperi Şahinkaya bir kez daha hayran bırakıyor. Boynu kapatan elbise, toplu saç modeli ve sade görünümle uyumlu olarak aksesuarların sade tutulması ise ayrıca alkışı hak ediyor. Siyah opak çorabın, süet dokulu tek bant ayakkabıyla zarif yırtmaçtan görünmesi, stiline zarafet katıyor.

Kolundaki aksesuar ise biraz kafa karıştırıcı; nazar boncuğu niyetine mi orada, yoksa sponsor ürünü mü, tam anlam veremedim. O aksesuar yerine çok daha güçlü bir parça tercih edilebilirdi. Ancak, genel görünümle uyum sağladığı için gözü fazla rahatsız etmiyor. Yine de “bu kombine bu olur” denilmiş gibi duruyor.

Nilperi Şahinkaya, rüzgarı arkasına almış ve kariyer yolculuğunda hızla ilerliyor. Onu bu serüvende izlemek bizim için de büyük bir keyif. Kendisine bol şans diliyor, gözlerimizi şenlendiren bu stil tercihleri için teşekkür ediyoruz.